Kategoriler
P Şarkı Sözleri Çevirileri

Paky – Quando piove İtalyanca Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Ah, ne avevo dieci quando ho cambiato città
– Şehir değiştirdiğimde on yaşındaydım.
A quindici anni ho perso la verginità
– On beş yaşında bekaretimi kaybettim.
Avevo paura quando ma’ piangeva
– Annem ağladığında korkmuştum.
Papà la picchiava forte a mani nella camera
– Babam onu elleriyle odada sertçe dövdü.
Non so spiegarti ancora a dir la verità
– Gerçeği söylemek için sana henüz açıklayamam.
Il perché, quando mi è capitato, non andavo di là
– Neden, başıma geldiğinde, oraya gitmedim
La verità, non sarei riuscito a fermarlo
– Gerçek şu ki, onu durduramadım.
Quando mi fermai a guardarlo aveva perso la lucidità
– Ona bakmak için durduğumda berraklığını kaybetmişti.
Io la mia mobilità davanti a quella crudeltà
– Bu zulüm karşısında hareketliliğimi
Mia mamma non si meritava tutta quella merda là
– Annem o kadar şeyi hak etmedi.
Ricordo che a Gardaland mi portò per perdonarlo
– Onu affetmem için beni Gardaland’a götürdüğünü hatırlıyorum.
Tutt’oggi ancora non l’ho fatto
– Henüz yapmadım

Se mi chiedi cosa provo
– Bana ne hissettiğimi sorarsan
Pensa come a quando fuori piove
– Dışarıda yağmur yağdığında olduğu gibi düşün
Non mi bagna perché la pioggia
– Yağmur yüzünden ıslanmıyorum.

Se mi chiedi cosa provo (Ah)
– Bana ne hissettiğimi sorarsan (Ah)
Pensa come a quando fuori piove (Ah)
– Dışarıda yağmur yağdığında olduğu gibi düşün (Ah)
Non mi bagna perché la pioggia
– Yağmur yüzünden ıslanmıyorum.
È dentro di me (Dentro di me)
– (Beni içeri)bana içerisi

Amami quando non lo merito
– Hak etmediğim zaman beni sev
È lì che ne ho bisogno
– Buna ihtiyacım var
Che ti ho dato sempre il meglio
– Sana her zaman en iyisini verdiğimi
Ma il mio meglio non è molto
– Ama en iyi benim kadar değil
Oggi che fuori piove ti racconto la mia storia (Ah)
– Bugün dışarıda yağmur yağıyor Sana hikayemi anlatıyorum (Ah)
Tra fame, strada e gloria
– Açlık, yol ve zafer arasında
Tengo bene a memoria che
– Hatırlıyorum.
A diciott’anni avevo iniziato col rap (Col rap)
– On sekiz yaşında rap ile başladım (rap ile)
Lo stesso giorno che a mio zio l’hanno ammazzato (L’hanno ammazzato)
– Aynı gün Amcamı öldürdüler (onu öldürdüler)
Qua si spara i fuochi e non è capodanno
– Burada ateşler yanıyor ve yeni yıl arifesi değil
Mio fratello che è uscito da carcerato
– Hapisten çıkan kardeşim
Quando l’hanno arrestato non riuscì ad abbracciarlo (Ah)
– Onu tutukladıklarında ona sarılamadı (Ah)
Arrivai sotto casa e già se l’erano portato
– Evin altına girdim ve çoktan getirmişlerdi.
Gli sono entrati in casa e non poteva fare altro
– Evine girdiler ve başka bir şey yapamadı.
Sapeva cosa cercavano e dopo l’hanno trovato
– Ne aradıklarını biliyordu ve sonra onu buldular.

Se mi chiedi cosa provo (Ah)
– Bana ne hissettiğimi sorarsan (Ah)
Pensa come a quando fuori piove (Ah)
– Dışarıda yağmur yağdığında olduğu gibi düşün (Ah)
Non mi bagna perché la pioggia
– Yağmur yüzünden ıslanmıyorum.
È dentro di me
– İçimde

Se mi chiedi cosa provo (Ah)
– Bana ne hissettiğimi sorarsan (Ah)
Pensa come a quando fuori piove (Ah)
– Dışarıda yağmur yağdığında olduğu gibi düşün (Ah)
Non mi bagna perché la pioggia
– Yağmur yüzünden ıslanmıyorum.
È dentro di me (Dentro di me)
– (Beni içeri)bana içerisi

Se mi chiedi cosa provo
– Bana ne hissettiğimi sorarsan
Pensa come a quando fuori piove
– Dışarıda yağmur yağdığında olduğu gibi düşün