Kategoriler
P Şarkı Sözleri Çevirileri

Paramore – Ain’t It Fun Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

I don’t mind, let me down easy but just give me time
– Takmıyorum, beni hayal kırıklığına uğratmak kolay ama bu bana zaman veriyor sadece
If it don’t hurt now but just wait, just wait a while
– Şimdi incitmezse, sadece bekle, sadece bir süre bekle
You’re not the big fish in the pond no more
– Artık göletdeki büyük balık değilsin
You were worth defeating on
– Yenilerek buna değerdin

So what are you gonna do
– Öyleyse ne yapacaksın
When the world don’t orbit around you?
– Dünya senin yörüngende dönmediğinde?
So what are you gonna do
– Öyleyse ne yapacaksın
When the world don’t orbit around you?
– Dünya senin yörüngende dönmediğinde?

Ain’t it fun?
– Eğlenceli değil mi?
Living in the real world
– Gerçek dünyada yaşamak
Ain’t it good?
– İyi değil mi?
Being all alone
– Yapayalnız olmak

Where you from? You might be the one who’s running things
– Nerelisin? Bir şeyleri düzelten kişi olmalısın
Well you could ring anybody’s bell to get what you want
– Pekala istediğini almak için herhangi birinin zilini çalabilirsin
You see it’s easy to ignore trouble
– Reddedilmenin kolay olduğunu göreceksin başbelası
When you’re living in your bubble
– Balonunun içinde yaşadığında

So what are you gonna do
– Öyleyse ne yapacaksın
When the world don’t orbit around you?
– Dünya senin yörüngende dönmediğinde?
So what are you gonna do
– Öyleyse ne yapacaksın
When nobody wants to fool with you?
– Kimse senin enayin olmak istemediğinde

Ain’t it fun?
– Eğlenceli değil mi?
Living in the real world
– Gerçek dünyada yaşamak
Ain’t it good?
– İyi değil mi?
Being all alone
– Yapayalnız olmak

Ain’t it good to be on your own?
– Kendi başına olmak iyi değil mi?
Ain’t it fun you can’t count on no one?
– Kimseye bel bağlayamamak eğlenceli değil mi?
Ain’t it good to be on your own?
– Kendi başına olmak iyi değil mi?
Ain’t it fun you can’t count on no one?
– Kimseye bel bağlayamamak eğlenceli değil mi?
Ain’t it fun?
– Eğlenceli değil mi?
Living in the real world
– Gerçek dünyada yaşamak
Don’t go crying to your mother
– Annene gidip ağlama
‘Cause you’re on your own in the real world
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın
Don’t go crying to your mother
– Annene gidip ağlama
‘Cause you’re on your own in the real world
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın

Ain’t it fun? Ain’t it fun? Baby, now you’re one of us
– Eğlenceli değil mi? Eğlenceli değil mi? Bebeğim, şimdi sen de bizden birisin
Ain’t it fun? Ain’t it fun? Ain’t it fun?
– Eğlenceli değil mi? Eğlenceli değil mi? Eğlenceli değil mi?

Ain’t it fun?
– Eğlenceli değil mi?
Living in the real world
– Gerçek dünyada yaşamak
Ain’t it good?
– İyi değil mi?
Being all alone
– Yapayalnız olmak

Ain’t it fun?
– Eğlenceli değil mi?
Living in the real world (‘Cause the world don’t open up)
– Gerçek dünyada yaşamak (Çünkü dünya başlamıyor)
Ain’t it good?
– İyi değil mi?
Being all alone
– Yapayalnız olmak

Don’t go crying to your mother (run to your mother)
– Annene gidip ağlama (annene koş)
‘Cause you’re on your own in the real world (Don’t go crying)
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın (Ağlamaya gitme)
Don’t go crying to your mother (to your mother)
– Annene gidip ağlama (annene)
‘Cause you’re on your own in the real world
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın
Don’t go crying to your mother
– Annene gidip ağlama
‘Cause you’re on your own in the real world (this is the real world)
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın (bu gerçek dünya)
Don’t go crying to your mother
– Annene gidip ağlama
‘Cause you’re on your own in the real world (this is the real world, this is the real world)
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın (bu gerçek dünya, bu gerçek dünya)
Don’t go crying to your mother
– Annene gidip ağlama
‘Cause you’re on your own in the real world
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın
Don’t go crying to your mother
– Annene gidip ağlama
‘Cause you’re on your own in the real world
– Çünkü gerçek dünyada tek başınasın
Don’t go crying (don’t you go, don’t you go crying)
– Annene gidip ağlama (gitmeyecek misin, ağlamaya gitmeyecek misin)
Don’t go crying (you’re on your own)
– Ağlamaya gitme (tek başınasın)
Don’t go crying (Don’t go crying to your mother)
– Ağlamaya gitme (Annene gidip ağlama)
Don’t go crying
– Ağlamaya gitme