Kategoriler
Genel

$UICIDEBOY$ – In Constant Sorrow İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Serious shit, no playin’, ho
– Ciddi bok, oynamak yok, ho
Break yo’ self, hit the floor, hit the floor
– Kendini kır, yere vur, yere vur
Hoish ass nigga, I’m just tired of this talking shit
– Hoish ass zenci, bu saçmalıktan bıktım artık.
Serious shit, no playin’, ho
– Ciddi bok, oynamak yok, ho
Keep poppin’ off at the mouth
– Ağzından fırlamaya devam et.
Hoish ass nigga, I’m just tired of this talking shit
– Hoish ass zenci, bu saçmalıktan bıktım artık.
Break yo’ self, hit the floor
– Ara yo’ self, yere düşmeden
Get your fucking wig split
– Peruğunu kır

Ruby keep pulling these hoes all over the globe
– Ruby bu çapaları dünyanın dört bir yanına çekmeye devam ediyor.
But still I’m alone putting shit up my nose
– Ama yine de burnuma bir bok sokarak yalnızım.
All of the money, the cars and the clothes
– Tüm para, arabalar ve kıyafetler
It comes and it goes
– Bir geliyor, bir gidiyor
One day I’ll be ready to gather my bones, dig me a hole
– Bir gün kemiklerimi toplamaya, bir çukur kazmaya hazır olacağım.
Say goodbye as my two eyes start to close
– İki gözüm kapanmaya başladığında elveda de
But that day ain’t even close
– Ama o gün yakın bile değil
All of y’all leave me alone (Leave me alone!)
– Hepiniz beni yalnız bırakın (Beni yalnız bırakın!)
Who the fuck won’t copy us? No stopping us
– Kim bizi kopyalamaz ki? Bizi durdurmak yok
She blocked me cause I’m stocking up on foxy sluts and shoddy cuffs, no roxy dust
– Beni engelledi çünkü seksi fahişeler ve boktan kelepçeler üzerinde çorap giyiyorum, roxy tozu yok
I’m Oddy Nuff, the next bitch who wanna lock me up
– Ben Oddy Nuff, beni hapse atmak isteyen bir sonraki sürtüğüm.
I’m knocking up
– Vurma ediyorum
The rope in my hand keeps knotting up
– Elimdeki ip düğümlenmeye devam ediyor
I’m so tired of thinking I’m not enough!
– Yetmediğimi düşünmekten çok yoruldum!
Not enough!
– Yeterli değil!
Not enough!
– Yeterli değil!

Serious shit, no playin’, ho
– Ciddi bok, oynamak yok, ho
Keep poppin’ off at the mouth
– Ağzından fırlamaya devam et.
Hoish ass nigga, I’m just tired of this talking shit
– Hoish ass zenci, bu saçmalıktan bıktım artık.
Break yo’ self, hit the floor
– Ara yo’ self, yere düşmeden
Get your fucking wig split
– Peruğunu kır

Pull up in a drop top, high (Why?)
– Bir damla üstte yukarı çekin, yüksek (Neden?)
People tryna take what’s mine (Who?)
– İnsanların hassas, duygusal ve kırılgan (Kim?neyin benimkini al )
People I call my friends (Where?)
– Arkadaşlarımı aradığım insanlar (Nerede?)
People I call my fam’, goddamn
– Ben insanların fam’ benim, lanet çağrısı
Speed dial my style for a fix (When?)
– Bir düzeltme için hızlı arama tarzım (Ne zaman?)
Right now and I don’t wanna hear shit (Wait, what?)
– Şu anda ve bir bok duymak istemiyorum (Bekle, ne?)
I tell a hoe take off before I cut the dope off
– Uyuşturucuyu kesmeden önce bir çapaya kaçmasını söylerim.
Living too painful to quit
– Bırakmak için çok acı verici yaşamak
I’ve been- I’ve been-
– Oldum – oldum-
I’ve been dreaming of a reason not to paint the fucking ceiling
– Tavanı boyamamak için bir neden hayal ediyordum.
With my brains and my pain, that’s just how the fuck I’m feeling
– LAN şimdi nasıl hissettiğimi benim beynim ve benim ağrı ile, bu
Tired of hurting, feeling worthless
– Acı çekmekten, değersiz hissetmekten yoruldum
Is this God thing really working?
– Bu Tanrı işi gerçekten işe yarıyor mu?
Pointless searching for a purpose
– Bir amaç için anlamsız arama
Meet me at my service…
– Hizmetimde buluşalım…
Meet me at my service…
– Hizmetimde buluşalım…
Meet me at my service…
– Hizmetimde buluşalım…

Serious shit, no playin’, ho
– Ciddi bok, oynamak yok, ho
Keep poppin’ off at the mouth
– Ağzından fırlamaya devam et.
Hoish ass nigga, I’m just tired of this talking shit
– Hoish ass zenci, bu saçmalıktan bıktım artık.
Break yo’ self, hit the floor
– Ara yo’ self, yere düşmeden
Get your fucking wig split
– Peruğunu kır

I never knew people could be so evil
– Hiç tanımadığım insanlar bu kadar kötü olabilir
(Serious shit, no playin’, ho)
– (Ciddi bok, oynamak yok, ho)
I don’t live here, y’know?
– Burada yaşamıyorum, biliyor musun?
Keep poppin’ off at the mouth
– Ağzından fırlamaya devam et.
(Break yo’self, hit the floor)
– (Kendini kır, yere yat)
Haven’t gone outside for years
– Yıllardır dışarı çıkmadım.
I have a job over the phone, I help the people with the computers
– Telefonla işim var, bilgisayarlarla insanlara yardım ediyorum.
Order anything I want on the internet, got TV
– İnternette istediğim bir şey varsa, TV var
That’s not a bad life
– Bu kötü bir hayat değil.
Not bad at all
– Fena değildi!