Kategoriler
Genel

5 Seconds of Summer – Take My Hand İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

A painted heart on a sidewalk
– Kaldırımda boyalı bir kalp
A bleeding sun on a silver screen
– Gümüş perdede kanayan bir güneş
I feel my ego when I talk
– Konuşurken egomu hissediyorum.
Lost myself in the in-between
– İçinde arasında kendimi kaybettim
Lustful eyes filled with love now
– Şehvetli gözler şimdi aşkla dolu
Sending in every cavalry
– Bütün süvarileri gönderiyorum.
A few more souls on the bus now
– Otobüste birkaç ruh daha var.

Shut my eyes right at seventeen
– Gözlerimi tam on yedide kapat
Always hits me
– Her zaman bana vurur
I’m always shifting
– Her zaman değişen ben

Take my hand, now and forever
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Where I stand, how can you live and let die?
– Nerede olduğumu, ne kadar canlı ve ölmesine izin veremez misin?
Young man, look in the mirror
– Genç adam, aynaya bak
Take my hand, and don’t you ever let go
– Elimi tut ve asla bırakma
(Take my hand, now and forever
– (Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Take my hand, now and forever)
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek)
Don’t you ever let go
– Sakın bırakma
(Take my hand, now and forever
– (Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Take my hand, now and forever)
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek)

Told myself maybe someday
– Belki bir gün kendime söyledim.
I’d fall down from the centerpiece
– Orta kısımdan düşerdim.
I treat my mind like an ashtray
– Aklıma kül tablası gibi davranıyorum.
I owe you an apology
– Sana bir özür borçluyum
Breaking plans on a Sunday
– Bir Pazar günü planları kırmak
With myself, maybe make some peace
– Kendimle, belki biraz barışırız.
I forgot every birthday
– Her doğum gününü unuttum

Open eyes right at twenty-three
– Yirmi üçte gözlerini aç.
Always hits me
– Her zaman bana vurur
That I’m always shifting
– Sürekli değiştiğimi

Take my hand, now and forever
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Where I stand, how can you live and let die?
– Nerede olduğumu, ne kadar canlı ve ölmesine izin veremez misin?
Young man, look in the mirror
– Genç adam, aynaya bak
Take my hand, and don’t you ever let go
– Elimi tut ve asla bırakma
(Take my hand, now and forever
– (Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Take my hand, now and forever)
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek)
Don’t you ever let go
– Sakın bırakma
(Take my hand, now and forever
– (Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Take my hand, now and forever)
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek)

Pick apart all of the pieces
– Tüm parçaları ayırın
While I’m running out of time
– Zamanım tükenirken
Iron out all of the creases
– Tüm kıvrımları ütüleyin
And just hang it out to dry
– Ve sadece kuruması için asın
Shallow hearts for shallow minds
– Sığ akıllar için sığ kalpler
That ache to be alive
– Hayatta olmanın verdiği acı
You fall apart and redefine
– Dağılıyorsun ve yeniden tanımlıyorsun
What keeps you up at night
– Geceleri seni ayakta tutan nedir

Oh, take my hand, now and forever
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Where I stand, just as you’re losing yourself again
– Durduğum yerde, tıpkı kendini tekrar kaybettiğin gibi
Look in the mirror
– Aynaya bak

Take my hand, now and forever
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Where I stand, how can you live and let die?
– Nerede olduğumu, ne kadar canlı ve ölmesine izin veremez misin?
Young man, look in the mirror
– Genç adam, aynaya bak
Take my hand, and don’t you ever let go
– Elimi tut ve asla bırakma
(Take my hand, now and forever
– (Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Take my hand, now and forever)
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek)
Don’t you ever let go
– Sakın bırakma
(Take my hand, now and forever
– (Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek
Take my hand, now and forever)
– Elimi tut, şimdi ve sonsuza dek)