 |
Türkçe Metin |
| Kanser günümüzde insanoğlunun karşı karşıya bulunduğu ancak tanı ve tedavisinde henüz önemli bir başarı sağlanamayan çok önemli bir hastalık grubudur. Dünya üzerindeki ölüm oranlarında büyük bir yüzdeye sahiptir. Halihazırda bulunan ve standart tedavi yöntemleri olarak bilinen kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi yöntemleri hasta üzerinde birçok yan etki oluşturmakta ve aynı zamanda bazı dezavantajlara sahip olmaktadırlar. Bu sebeple standart yöntemlerin kullanımı kısıtlanmaktadır. Günümüzde hala gelişmekte olan özel tedavi yöntemlerinde yalnızca kanserli bölge hedeflenmek istendiğinden bir alt dal olarak fototermal terapi yöntemi sunulmuştur. Bu yöntemde bazı nanopartiküller kullanılarak kanserli bölgeye hedefleme gerçekleştirilir. Bu çalışmada altın nanopartikülleri incelenmiştir ve fototermal terapi için uygun olduğunu gösteren eşsiz özelliklerine değinilmiştir. Sonuçta manyetik nanopartiküllerden altın nanopartiküllerin bu alanda kullanımının uygun olduğu görülüp çeşitli örneklerle desteklenmiştir. |
 |
İngilizce Çevirisi |
| Cancer is a very important group of diseases that humanity is facing today, but no significant success has yet been achieved in its diagnosis and treatment. It has a large percentage of death rates around the world. Chemotherapy, radiotherapy and surgical methods, which are already available and known as standard treatment methods, have many side effects on the patient and also have some disadvantages. For this reason, the use of standard methods is restricted. Photothermal therapy method is presented as a sub-branch, as it is intended to target only the cancer area in special treatment methods that are still developing today. In this method, targeting to the cancerous area is performed using some nanoparticles. In this study, gold nanoparticles were examined and their unique properties were mentioned, indicating that they are suitable for photothermal therapy. As a result, gold nanoparticles from magnetic nanoparticles were found to be suitable for use in this field and supported by various examples. |