Kategoriler
F Şarkı Sözleri Çevirileri

FKA twigs – cellophane İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Didn’t I do it for you?
– Senin için yapmadım mı?
Why don’t I do it for you?
– Neden senin için yapmıyorum?
Why won’t you do it for me
– Neden benim için yapmıyorsun
When all I do is for you?
– Tek yaptığım senin için olduğunda mı?

They wanna see us, wanna see us alone
– Bizi görmek istiyorlar, bizi yalnız görmek istiyorlar
They wanna see us, wanna see us apart
– Bizi görmek istiyorlar, bizi ayrı görmek istiyorlar
They wanna see us, wanna see us alone
– Bizi görmek istiyorlar, bizi yalnız görmek istiyorlar
They wanna see us, wanna see us apart
– Bizi görmek istiyorlar, bizi ayrı görmek istiyorlar

And I just want to feel you’re there
– Ve sadece orada olduğunu hissetmek istiyorum
And I don’t want to have to share our love
– Ve aşkımızı paylaşmak zorunda kalmak istemiyorum.
I try, but I get overwhelmed
– Deniyorum ama bunalıyorum.
When you’re gone, I have no one to tell
– Sen gittiğinde söyleyecek kimsem yok.
And I just want to feel you’re there
– Ve sadece orada olduğunu hissetmek istiyorum
And I don’t want to have to share our love
– Ve aşkımızı paylaşmak zorunda kalmak istemiyorum.
I try, but I get overwhelmed
– Deniyorum ama bunalıyorum.
All wrapped in cellophane, the feelings that we had
– Hepsi selofana sarılmış, yaşadığımız hisler

And didn’t I do it for you?
– Ve değil mi yaparım?
Why don’t I do it for you?
– Neden senin için yapmıyorum?
Why won’t you do it for me
– Neden benim için yapmıyorsun
When all I do is for you?
– Tek yaptığım senin için olduğunda mı?
And didn’t I do it for you?
– Ve değil mi yaparım?
Why won’t I do it for you?
– Neden senin için yapmıyorum?
Why won’t you do it for me
– Neden benim için yapmıyorsun
When all I do is for you?
– Tek yaptığım senin için olduğunda mı?

But I just want to feel you’re there
– Ama sadece orada olduğunu hissetmek istiyorum.
And I don’t want to have to share our love
– Ve aşkımızı paylaşmak zorunda kalmak istemiyorum.
I try, but I get overwhelmed
– Deniyorum ama bunalıyorum.
When you’re gone, I have no one to tell
– Sen gittiğinde söyleyecek kimsem yok.

They’re waiting
– Bekliyorlar
They’re watching
– İzliyorlar
They’re watching us
– Bizi izliyorlar
They’re hating
– Nefret ediyorlar
They’re waiting
– Bekliyorlar
And hoping
– Ve umut ediyorum
I’m not enough
– Ben yeterli değilim