Kategoriler
G Şarkı Sözleri Çevirileri

GIVĒON – Make You Mine İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Ooh, ooh
– Ooh, ooh

You’re as good as it gets for me
– Benim için elinden geldiğince iyisin.
Slow it down, don’t wanna miss a moment
– Yavaşla, bir anı kaçırmak istemezsin.
Sit me down, if you want
– İstersen beni oturt.
Teach me, girl, I’m willin’
– Öğret bana kızım, yapacağım.
I’ll be yours if you want
– İstersen senin olacağım
Whatever you want
– Her ne istersen

Got high hopes
– Büyük umutlarım var
Just like you
– Tıpkı senin gibi
Truth be told
– Doğruyu söylemek gerekirse
We both got things to lose (Things to lose)
– İkimizin de kaybedecek şeyleri var (Kaybedecek şeyler)
Can’t go ghost
– Hayalet gidemez
Not like usual
– Değil her zamanki gibi
Because I’m ready for your love
– Çünkü senin aşkına hazırım.

What would it take here
– Burada ne gerekiyor
To make you mine, for real?
– Seni benim yapmak için mi?
I got a taste and now, can’t keep off my mind
– Bir tadım var ve şimdi aklımdan çıkamıyorum.
What would it take, for real
– Gerçekten ne alırdı
To make you mine?
– Sen benim olacaksın?
I got a taste and now, can’t keep off my mind
– Bir tadım var ve şimdi aklımdan çıkamıyorum.
Mind, yeah
– Dikkat, evet

Is it obvious
– Bu açık mı
That I’m fallin’, I’m lost in it?
– Düştüğümü, içinde kaybolduğumu mu?
And I need it often on my way
– Ve yolda sık sık ihtiyacım var.
And baby, no lie, I’m here to stay
– Ve bebeğim, yalan yok, kalmak için buradayım
No games to play, mm
– Oynayacak oyun yok, mm
And baby, I’m tryna say your love is good to me
– Ve bebeğim, sevginin bana iyi geldiğini söylemeye çalışıyorum.
I’m sayin’ it’s time you’re mine, you’re mine
– Artık benim olma zamanın geldi diyorum, benimsin

Got high hopes
– Büyük umutlarım var
Just like you
– Tıpkı senin gibi
Truth be told
– Doğruyu söylemek gerekirse
We both got things to lose (Things to lose)
– İkimizin de kaybedecek şeyleri var (Kaybedecek şeyler)
Can’t go ghost
– Hayalet gidemez
Not like usual
– Değil her zamanki gibi
Because I’m ready for your love
– Çünkü senin aşkına hazırım.

What would it take here
– Burada ne gerekiyor
To make you mine, for real?
– Seni benim yapmak için mi?
I got a taste and now, can’t keep off my mind
– Bir tadım var ve şimdi aklımdan çıkamıyorum.
What would it take, for real
– Gerçekten ne alırdı
To make you mine?
– Sen benim olacaksın?
I got a taste and now, can’t keep off my mind
– Bir tadım var ve şimdi aklımdan çıkamıyorum.
Mind, yeah
– Dikkat, evet

Well, listen
– Dinle
Before you even finish that sentence
– O cümleyi bitirmeden önce
I already know the exact words that are about to come out your mouth
– Ağzından çıkacak kelimeleri zaten biliyorum.
I need to focus on myself
– Kendime odaklanmalıyım.
Slow down
– Yavaşlatmak
Don’t rush into it, something else, but
– Acele etme, başka bir şey, ama
Yeah, I think—, I—, mm
– Evet, sanırım—, ben-, mm
I don’t know, I’m just—, uh
– Bilmiyorum, ben sadece, uh
I’m just a lover, uh
– Ben sadece bir aşığım.
I fall fast and hard
– Hızlı ve sert düşüyorum
I just can’t help it
– Sadece ama seçeneğim yok.