Kategoriler
N Şarkı Sözleri Çevirileri

Noah Cyrus – I Burned LA Down İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

You left a hole in my chest when you left
– Giderken göğsümde bir delik bıraktın.
And my heart followed you out the door
– Ve kalbim seni kapıdan takip etti
And I stood and bled in the hall, watched it all
– Ve koridorda durup kanadım, hepsini izledim
And the mess that it left on the floor
– Ve yerde bıraktığı karmaşa
If I gave you less, would you want me more?
– Sana daha azını verseydim, beni daha çok ister miydin?
And you could’ve said anything at all
– Ve her şeyi söyleyebilirdin.

Ooh, embers in the dark
– Ooh, karanlıkta köz
Can look just like shooting stars
– Kayan yıldızlara benzeyebilir.
To a bitter, broken heart
– Acı, kırık bir kalbe

Oh, I wish I hadn’t burned this city down
– Keşke bu şehri yakmasaydım.
‘Cause you didn’t care, no, you didn’t care
– Çünkü umursamadın, hayır, umursamadın
Yeah, I burned LA down and you left me there
– Evet, Los Angeles’ı yaktım ve sen beni orada bıraktın.
Oh, you left me there
– Beni orada bıraktın.

I waste my breath on a prayer, you don’t care
– Nefesimi bir duaya harcıyorum, umurunda değil
I was never a part of the plan
– Asla planın bir parçası olmadım.
You can’t make a God of somebody
– Birini Tanrı yapamazsın.
Who’s not even half of a half-decent man
– Yarı terbiyeli bir adamın yarısı bile olmayan

Ooh, embers in the dark
– Ooh, karanlıkta köz
Can look just like shooting stars
– Kayan yıldızlara benzeyebilir.
To a bitter, broken heart
– Acı, kırık bir kalbe

Oh, I wish I hadn’t burned this city down
– Keşke bu şehri yakmasaydım.
‘Cause you didn’t care, no, you didn’t care
– Çünkü umursamadın, hayır, umursamadın
Yeah, I burned LA down and you left me there
– Evet, Los Angeles’ı yaktım ve sen beni orada bıraktın.
Oh, you left me there
– Beni orada bıraktın.
I burned this city down ’cause you didn’t care, no, you didn’t care
– Bu şehri yaktım çünkü umursamıyordun, hayır, umursamıyordun
Yeah, I burned LA down and you left me there
– Evet, Los Angeles’ı yaktım ve sen beni orada bıraktın.
Oh, you left me there
– Beni orada bıraktın.

You left a hole in my chest when you left
– Giderken göğsümde bir delik bıraktın.
And my heart followed you out the door
– Ve kalbim seni kapıdan takip etti