Kategoriler
Şarkı Sözleri Çevirileri T

Taylor Swift – Anti-Hero İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I have this thing where I get older, but just never wiser
– Yaşlandığım bir şey var, ama asla daha akıllı değilim
Midnights become my afternoons
– Gece yarısı benim öğleden sonralarım olur
When my depression works the graveyard shift, all of the people
– Depresyonum işe yaradığında mezarlık vardiyası, tüm insanlar
I’ve ghosted stand there in the room
– Hayaletleştim orada odada dur

I should not be left to my own devices
– Kendi cihazlarıma bırakılmamalıyım.
They come with prices and vices
– Fiyatlar ve kötü alışkanlıklarla geliyorlar
I end up in crisis
– Sonunda krize giriyorum.
(Tale as old as time)
– (Zaman kadar eski bir hikaye)
I wake up screaming from dreaming
– Rüyadan çığlık atarak uyanıyorum
One day, I’ll watch as you’re leaving
– Bir gün gidişini izleyeceğim.
‘Cause you got tired of my scheming
– Çünkü entrikalarımdan bıktın.
(For the last time)
– (Son kez söylüyorum)

It’s me, hi
– Benim, merhaba.
I’m the problem, it’s me
– Sorun benim, benim.
At teatime, everybody agrees
– Çay saatinde herkes aynı fikirde
I’ll stare directly at the sun, but never in the mirror
– Doğrudan güneşe bakacağım ama asla aynaya bakmayacağım
It must be exhausting always rooting for the anti-hero
– Her zaman anti-kahraman için kök salmak yorucu olmalı

Sometimes, I feel like everybody is a sexy baby
– Bazen herkesin seksi bir bebek olduğunu hissediyorum
And I’m a monster on the hill
– Ve ben tepedeki bir canavarım
Too big to hang out, slowly lurching toward your favorite city
– Takılmak için çok büyük, yavaşça en sevdiğin şehre doğru süzülüyor
Pierced through the heart, but never killed
– Kalbinden delinmiş ama asla öldürülmemiş

Did you hear my covert narcissism I disguise as altruism
– Fedakarlık kılığına girdiğim gizli narsisizmimi duydun mu
Like some kind of congressman?
– Bir tür kongre üyesi gibi mi?
(A tale as old as time)
– (Zaman kadar eski bir hikaye)
I wake up screaming from dreaming
– Rüyadan çığlık atarak uyanıyorum
One day, I’ll watch as you’re leaving
– Bir gün gidişini izleyeceğim.
And life will lose all its meaning
– Ve hayat tüm anlamını kaybedecek
(For the last time)
– (Son kez söylüyorum)

It’s me, hi
– Benim, merhaba.
I’m the problem, it’s me (I’m the problem, it’s me)
– Sorun benim, benim (sorun benim, benim)
At teatime, everybody agrees
– Çay saatinde herkes aynı fikirde
I’ll stare directly at the sun, but never in the mirror
– Doğrudan güneşe bakacağım ama asla aynaya bakmayacağım
It must be exhausting always rooting for the anti-hero
– Her zaman anti-kahraman için kök salmak yorucu olmalı

I have this dream my daughter-in-law kills me for the money
– Bir hayalim var gelinim para için beni öldürüyor
She thinks I left them in the will
– Onları vasiyetnamede bıraktığımı düşünüyor.
The family gathers ’round and reads it
– Aile toplanıyor ve okuyor
And then someone screams out
– Ve sonra biri çığlık atıyor
“She’s laughing up at us from hell”
– “Cehennemden bize gülüyor”

It’s me, hi
– Benim, merhaba.
I’m the problem, it’s me
– Sorun benim, benim.
It’s me, hi
– Benim, merhaba.
I’m the problem, it’s me
– Sorun benim, benim.
It’s me, hi
– Benim, merhaba.
Everybody agrees, everybody agrees
– Herkes kabul eder, herkes kabul eder

It’s me, hi (Hi)
– Benim, merhaba (Merhaba)
I’m the problem, it’s me (I’m the problem, it’s me)
– Sorun benim, benim (sorun benim, benim)
At teatime (Teatime), everybody agrees (Everybody agrees)
– Çay saatinde (Çay Saati) herkes kabul eder (Herkes kabul eder)
I’ll stare directly at the sun, but never in the mirror
– Doğrudan güneşe bakacağım ama asla aynaya bakmayacağım
It must be exhausting always rooting for the anti-hero
– Her zaman anti-kahraman için kök salmak yorucu olmalı