Kategoriler
L Şarkı Sözleri Çevirileri

Lana Del Rey – Violets for Roses İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

There’s something in the air
– Havada bir şey var
The girls are runnin’ ’round in summer dresses
– Kızlar yazlık elbiselerle koşturup duruyorlar.
With their masks off and it makes me so happy
– Maskeleri kapalıyken ve bu beni çok mutlu ediyor.
Larchmont Village smells like lilies of the valley
– Larchmont Köyü vadinin zambakları gibi kokuyor
And the bookstore doors are opening
– Ve kitapçı kapıları açılıyor
And it’s finally happening
– Ve sonunda oluyor

Ever since I fell out of love with you, I fell back in love with me
– Şimdiye kadar … … sana olan aşkımı düştüm beri, aşık benimle geri düştüm
And, boy, does it feel sweet
– Ve oğlum, bu çok tatlı geliyor mu
Like a summer breeze
– Bir yaz esintisi gibi
Ever since I fell out of love with you, I fell back in love with the city
– Sana aşık olduğumdan beri şehre tekrar aşık oldum.
Like the Paramount sign sparkling
– Parıldayan Paramount işareti gibi
Sparkling just for me
– Sadece benim için parıldıyor

You made me trade my violets for roses
– Menekşelerimi güllerle değiştirmemi sağladın.
You tried to trade in my new truck for horses
– Yeni kamyonumu atlarla takas etmeye çalıştın.
Don’t forget all of these things that you love are the same things I hate
– Unutma, sevdiğin şeylerin hepsi benim nefret ettiğim şeyler.
A simple life, I chose this
– Basit bir hayat, bunu seçtim.
You made me trade my violets for roses
– Menekşelerimi güllerle değiştirmemi sağladın.
You tried to take all the pink off my toes, and
– Ayak parmaklarımdaki tüm pembeyi çıkarmaya çalıştın ve
God knows the only mistake that a man can make
– Bir insanın yapabileceği tek hatayı Tanrı bilir.
Is tryna make a woman change and trade her violets for roses
– Tryna bir kadını değiştirip menekşelerini güllerle takas etmeye çalışıyor mu

Ah-la-ha, ah-ha
– Ah-la-ha, ah-ha
Trade her violets for roses
– Menekşelerini güllerle değiş tokuş et.
Ah-la-ha, ah-ha
– Ah-la-ha, ah-ha

There’s something in the air
– Havada bir şey var
I hope it doesn’t change, that it’s for real
– Bu gerçek. bu hiç değişmez umarım
The beginning of something big happening
– Büyük bir şeyin başlangıcı
And by the Merthys Alleys
– Ve Merthys Sokakları tarafından
In the streets have ceased
– Sokaklarda sona erdi
And still, the shadows haunt the avenue
– Ve yine de, gölgeler caddeyi takip ediyor
The silence is deafening
– Sessizlik sağır edici

Ever since I fell out of love with you, I fell back in love with the streets
– Şimdiye kadar … … sana olan aşkımı düştüm beri, aşk Arka Sokaklar düştüm
And, God, does it feel sweet
– Ve Tanrım, bu çok tatlı geliyor mu
Like a summer breeze
– Bir yaz esintisi gibi
Ever since I fell out of love with you, I breakdance to the backbeat
– Şimdiye kadar … … sana olan aşkımı düştüm beri backbeat için breakdance ben
And, God, does it sound sweet
– Ve Tanrım, kulağa hoş geliyor mu
Like it’s playing just for me
– Sanki sadece benim için çalıyormuş gibi

You made me trade my violets for roses
– Menekşelerimi güllerle değiştirmemi sağladın.
You tried to trade in my new truck for horses
– Yeni kamyonumu atlarla takas etmeye çalıştın.
Don’t forget all of these things that you love are the same things I hate
– Unutma, sevdiğin şeylerin hepsi benim nefret ettiğim şeyler.
A simple life, I chose this
– Basit bir hayat, bunu seçtim.
You made me trade my violets for roses
– Menekşelerimi güllerle değiştirmemi sağladın.
You tried to take all the pink off my toes, and
– Ayak parmaklarımdaki tüm pembeyi çıkarmaya çalıştın ve
God knows the only mistake that a man can make
– Bir insanın yapabileceği tek hatayı Tanrı bilir.
Is tryin’ to make a woman change and trade her violets for roses
– Bir kadını değiştirmeye ve menekşelerini güllerle değiştirmeye mi çalışıyor

Ah-la-ha, ah-ha
– Ah-la-ha, ah-ha
Trade her violets for roses
– Menekşelerini güllerle değiş tokuş et.
Ah-la-ha, ah-ha
– Ah-la-ha, ah-ha
Trade her violets for roses
– Menekşelerini güllerle değiş tokuş et.
(Ah-la-ha, ah-ha)
– (Ah-la-ha, ah-ha)

There’s something in the air
– Havada bir şey var
The girls are runnin’ ’round in summer dresses
– Kızlar yazlık elbiselerle koşturup duruyorlar.
With their masks off and it makes me so happy
– Maskeleri kapalıyken ve bu beni çok mutlu ediyor.