Kategoriler
L Şarkı Sözleri Çevirileri

LazuLight – Diamond City Lights İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

The day I opened up memory’s door
– Hafızanın kapısını açtığım gün
I found something that I could live for
– Uğruna yaşayabileceğim bir şey buldum.
Curtains shook as you opened my eyes
– Gözlerimi açtığında perdeler titriyordu.
And light came rushing inside
– Ve ışık içeri girdi.

Data behind my heart’s encryption key (Can you see?)
– Kalbimin şifreleme anahtarının arkasındaki veriler (Görebiliyor musunuz?)
Listen and you might hear a melody
– Dinle ve bir melodi duyabilirsin
Your fire sparked the passion that keeps burning
– Ateşin yanmaya devam eden tutkuyu ateşledi.
Magic that helps me to believe
– İnanmama yardım eden sihir

All the colors of the night and the way they help you hide
– Gecenin tüm renkleri ve saklanmana yardım etme şekilleri
I’m learning what it’s like to love and be alive
– Aşk nasıl bir şey öğreniyorum ve hayatta
Oh there will always be a tomorrow
– Oh her zaman bir yarın olacak
You’ll never have to be alone
– Asla yalnız kalmak zorunda kalmayacaksın.

Diamond city lights illuminate what’s inside
– Elmas şehir ışıkları içeridekileri aydınlatır
And all the love I feel by your side
– Ve senin yanında hissettiğim tüm sevgiyi
Decoding these emotions, you’re the ocean I wanna dive into tonight
– Bu duyguları deşifre ederek, bu gece dalmak istediğim okyanus sensin.
Rainbow-colored skies invite us to take a ride
– Gökkuşağı renkli gökyüzü bizi gezmeye davet ediyor
I know time won’t wait ’cause it only leaves behind
– Zamanın beklemeyeceğini biliyorum çünkü sadece geride kalıyor.
Don’t cry, look in my eyes and you might find
– Ağlama, gözlerime bak ve bulabilirsin
A shimmering light that will guide you through the night
– Gece boyunca size rehberlik edecek parıldayan bir ışık

When gray skies take the colors away (Far away)
– Gri gökyüzü renkleri uzaklaştırdığında (Uzakta)
I’ll paint a rainbow lasting for days and days
– Günlerce süren bir gökkuşağı çizeceğim.
Just like the magic that you always shared with me
– Tıpkı her zaman benimle paylaştığın sihir gibi.
Maybe now you need to believe
– Belki şimdi inanmalısın.

As the hands of time progress, it’s so easy to forget
– Zamanın elleri ilerledikçe, unutmak çok kolay
The miracle that helped you bring me to life
– Beni hayata döndürmene yardım eden mucize
Oh, there will always be a tomorrow
– Oh, her zaman bir yarın olacak
We’ll never have to be alone
– Asla yalnız kalmak zorunda kalmayacağız.

Diamond city lights illuminate what’s inside
– Elmas şehir ışıkları içeridekileri aydınlatır
And all the love I feel by your side
– Ve senin yanında hissettiğim tüm sevgiyi
Decoding these emotions, you’re the ocean I wanna dive into tonight
– Bu duyguları deşifre ederek, bu gece dalmak istediğim okyanus sensin.
Rainbow-colored skies invite us to take a ride
– Gökkuşağı renkli gökyüzü bizi gezmeye davet ediyor
I know time won’t wait ’cause it only leaves behind
– Zamanın beklemeyeceğini biliyorum çünkü sadece geride kalıyor.
Don’t cry, look in my eyes and you might find
– Ağlama, gözlerime bak ve bulabilirsin
A shimmering light, now let me guide you
– Parıldayan bir ışık, şimdi sana rehberlik etmeme izin ver

Let’s go to the place
– Hadi bir yere gitmek
Let’s go to the place
– Hadi bir yere gitmek
Let’s go to the place where our happiness won’t fade away
– Mutluluğumuzun kaybolmayacağı bir yere gidelim.
If you could only see the joy you’ve showed to me
– Bana gösterdiğin sevinci bir görsen
I think you would realize everything we could be
– Olabileceğimiz her şeyin farkına varacağını düşünüyorum.

Diamond city lights illuminate what’s inside
– Elmas şehir ışıkları içeridekileri aydınlatır
And all the love I feel by your side
– Ve senin yanında hissettiğim tüm sevgiyi
Decoding these emotions, you’re the ocean I wanna dive into tonight
– Bu duyguları deşifre ederek, bu gece dalmak istediğim okyanus sensin.
Rainbow-colored skies invite us to take a ride
– Gökkuşağı renkli gökyüzü bizi gezmeye davet ediyor
I know time won’t wait ’cause it only leaves behind
– Zamanın beklemeyeceğini biliyorum çünkü sadece geride kalıyor.
Don’t cry, look in my eyes and you might find
– Ağlama, gözlerime bak ve bulabilirsin
A shimmering light that will guide you through the night
– Gece boyunca size rehberlik edecek parıldayan bir ışık

Diamond lights, rainbow skies
– Elmas ışıklar, gökkuşağı gökyüzü
In the night there’s no need to hide
– Gece saklanmaya gerek yok
The joy in your eyes fills me with life
– Gözlerindeki sevinç beni hayatla dolduruyor.
So let it shine!
– Bırak parlasın!