Kategoriler
L Şarkı Sözleri Çevirileri

Laylow – IVERSON Fransızca Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Putain, qu’est-ce qu’il fait froid, faut qu’j’me pète une North Face
– Lanet olsun, ne soğuk, Kuzey yüzünü osurmalıyım
Avant-hier, j’étais dans l’noir, demain soir, j’s’rai dans l’noir
– Dünden önceki gün, karanlıktaydım, yarın gece, karanlıkta s’rai
T’inquiète, l’an prochain je s’rai roi, l’important c’est d’y croire
– Endişelenme, gelecek yıl kralım, önemli olan inanmak
Appelle-moi pour les grosses sommes, m’appelle plus pour les love songs
– Büyük para için beni ara, aşk şarkıları için beni daha fazla ara

Appelle-moi pour la, appelle-moi pour la
– Beni ara, beni ara
Appelle-moi pour la night (Night), appelle-moi pour un job (Job)
– Gece için beni ara, iş için beni ara
Appelle-moi si y a heja, m’appelle pas pour du love
– Heja varsa beni ara, aşk için beni arama

Laylow chez les snipers, j’fais tomber les cœurs, j’fais tomber les cibles (Pfiou)
– Keskin nişancılarda Laylow, j’faisez tomber les coeurs, J’faisez tomber les cibles (Pfiou)
Baby, j’ai changé de cible, m’appelle pas, j’ai changé de SIM
– Bebeğim, hedefimi değiştirdim, beni arama, SIM kartımı değiştirdim
J’flex dans la Vapormax, que des vibes paranormales
– Ben vapormax flex, bu paranormal titreşimler
Fuck un lever du jour, j’attends l’lever du shlag
– Güneşin doğuşunu siktir et, shlag’ın doğuşunu bekliyorum
Ouais, fuck, là, j’maudis ma life, j’té-ma la lune, là, j’crie comme un loup, ouh ouh
– Evet, siktir, orada, hayatımı lanetliyorum, Ay’ı te-ma, orada, bir kurt gibi çığlık atıyorum, ooh ooh
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, Evet, Evet, Evet, Evet

Appelle-moi pour la night (Night), appelle-moi pour un job (Job)
– Gece için beni ara, iş için beni ara
Appelle-moi si y a heja, ne m’appelle pas pour du love
– Heja varsa beni ara, aşk için beni arama

En sous-marin, c’est la Navy, Boulogne Boy’s dans la playlist
– Denizaltıda, bu Donanma, Boulogne çocuğu çalma listesinde
Fuck une ligne, fuck un train d’vie, j’gratte un texte dans la 13 qui parle d’une villa avec une putain d’vue, ouais
– Bir çizgi siktir et, bir yaşam tarzı siktir et, 13’te lanet bir manzaraya sahip bir villa hakkında konuşan bir metin çiziyorum, Evet
Demande pas si j’ai l’seum, demande-moi si j’assume
– Seum’um olup olmadığını sorma, varsayıp varsaymadığımı sor
Dernier biz, j’suis dans ça, dernier vice, j’suis dans ça
– Son iş, ben bu işin içindeyim, son ahlaksızlık, ben bu işin içindeyim
Toute ma vie, j’suis dans l’sas, j’attends juste mon tour
– Tüm hayatım boyunca, hava kilidindeyim, sadece sıramı bekliyorum
Mais j’vais pas vous mentir, bien sûr j’voudrais faire mieux
– Ama sana yalan söylemeyeceğim, elbette daha iyisini yapmak istiyorum
Mais tous ils m’demandent la mort, genre zombie, sur Instagram, mode zombie
– Ama hepsi bana ölüm, zombi türü, İnstagram, zombi modu soruyorlar
Ton amour propre ne vaut qu’un billet et t’es là tu m’dis qu’t’es vrai
– Kendine olan aşkın sadece bir bilete değer ve buradasın bana doğru olduğunu söylüyorsun
Remets-moi l’piano mystique, concu’ dans un état critique
– Bana kritik durumda tasarlanmış mistik piyanoyu ver
Obligé d’rester agressif, Iverson avec les tresses, j’me roule une fusée dans ma détresse
– Agresif kalmak zorunda, Iverson örgüler ile, benim sıkıntı içinde bir roket rulo
Découpe une quette-pla dans un deux pièces, à chaque péché, j’regarde au ciel
– İki parçalı bir quette-pla kesin, her günahla cennete bakıyorum

– Ami 1 : Eh mais quand tu regardes le ciel là, t’attends quoi en fait ?
– – Arkadaş 1: Eh, ama gökyüzüne baktığınızda, ne bekliyorsunuz ?
– Ami 2 : C’est vrai, c’est vrai ça
– – Arkadaş 2: Bu doğru, bu doğru
– Laylow : J’sais pas, un truc, un signe, un appel, un appel
– – Laylow: bilmiyorum, bir şey, bir işaret, bir çağrı, bir çağrı

Appelle-moi pour la, appelle-moi pour la
– Beni ara, beni ara
Appelle-moi pour la night (Night), appelle-moi pour un job (Job)
– Gece için beni ara, iş için beni ara
Appelle-moi si y a heja, m’appelle pas pour du love
– Heja varsa beni ara, aşk için beni arama

– Ami 1 : Eh, les gars, putain, on va pas rester ici longtemps, frère ! J’sais pas, venez on trouve une ambiance, venez on change de gamme, venez on trouve un truc à faire !
– – Arkadaş 1: hey, çocuklar, lanet olsun, burada uzun süre kalmayacağız, kardeşim ! Bilmiyorum, gel bir atmosfer bulalım, gel menzili değiştirelim, gel yapacak bir şey bulalım !
– Laylow : Vas-y, toi !
– Go – Laylow:!
– Ami 1 : T’as combien toi ?
– – Arkadaş 1: Ne kadar var ?
– Ami 2 : Eh, vas-y, j’ai même pas trente balles, là
– – Arkadaş 2: hey, devam et, otuz topum bile yok, orada
– Ami 1 : T’es tout l’temps fauché toi !
– – Arkadaş 1: Her zaman meteliksizsin !
– Ami 2 : Eh, comment… tu-tu veux quoi, toi ?
– – Arkadaş 2: Eh, nasıl… Ne istiyorsun?
– Ami 1 : Eh vas-y, vas-y. Eh j’ai cinquante balles. Toi, Jey, t’as combien mon reuf’ ?
– – Arkadaş 1: eh, git, git. Elli kurşunum var. Sen, Jey, reuf’um ne kadar ?