Yeah– Evet J’viens d’là où les gens se soignent avec le rap– İnsanların kendilerini rap ile tedavi ettikleri yerden geliyorumLà où les dépressifs boivent de Lexomil avec du Jack– Depresiflerin Jack ile Lexomil içtiği yerLà d’où viennent tous les futurs grands d’ce monde– Bu dünyanın gelecekteki tüm büyüklerinin nereden geldiğiMets le UCE sinon ça va […]
Etiket: Fransızca
Ha hee– Ha heeOh oh ah– Oh oh ohHe, he– O, oHe, he– O, oEpah– Epah Cette femme-là, je n’arrive pas à l’oublier– O kadın, onu unutmuş gibi görünmüyorum.Et pourtant j’en ai connu plein d’autres– Ve yine de başkalarını tanıdımDe toutes origines, que des canons sciés– Tüm kökenlerden, sadece biçilmiş toplarMais celle-là, elle m’a ensorcelé– […]
Leur seule victoire, c’est ma chute, chaque fois qu’j’suis tombé, j’me suis relevé– Onların tek zaferi benim düşüşüm, her düştüğümde kalktımTempérature du cœur, c’est froid, ça descend en-d’ssous d’zéro degré– Kalp ısısı, soğuk, sıfır derecenin altına iniyorLe code promo, c’est “TOC-TOC-TOC”, tout l’monde à plat ventre, prie ton Dieu (Prie ton Dieu)– Promosyon kodu “TAK-tak-tak”, […]
Dead, dead, dead, dead, dead, dead, dead– Öldüm, öldüm, öldüm, öldüm, öldüm, öldümEh-eh-eh– Eh-eh-ehK.E.R.C– K.E.R.C.C’est le K, c’est le Z– Bu K, bu ZMmh-mmh– Mmh-mmhAvec un peu d’confiance, ça va l’faire– Biraz güvenle, bunu yapacakShiruken Music– Shiruken MüziğiYo, eh, gang– Hey, hey, çeteEh (Rah)– Eh (Rah) Le soleil s’lève en même temps que ma be-teu […]
Oh la la– Oh la la Je porte des œillères, fuyant le monde, évitant le regard des gens– Göz kamaştırıcı takıyorum, dünyadan kaçıyorum, insanların gözlerinden kaçıyorumNé dans le rouge, forcément, recherche le feu vert pour partir à temps– Kırmızı renkte doğmuş, mutlaka, zamanında ayrılmak için yeşil ışığı arıyorKilos de me-sper, beaucoup de descendants périrent dans […]
Je veux qu’il le ressente, j’le garde prisonnier chez moi– Hissetmesini istiyorum, onu evimde tutsak tutuyorum.Les prochains mois s’ront moches et on va les passer ensemble– Önümüzdeki birkaç ay çirkinleşecek ve onları birlikte geçireceğiz.Ah, j’suis trop malheureux sans elle et je veux qu’il le ressente– Onsuz çok mutsuzum ve bunu hissetmesini istiyorum.Je veux le voir, […]
Elle m’a menti, pour m’protéger– Beni korumak için bana yalan söyledi.J’suis un glouton, j’ai tout mangé– Ben bir oburum, her şeyi yedimOh, ça y est ça fait deux mois– İşte bu, iki ay oldu.J’suis plus qu’une moitié, j’suis plus que moi– Ben bir yarısından fazlasıyım, benden daha fazlasıyımEt me voilà à parler à une photo […]
Toujours bloqué dans la mauvaise zone, c’est ma faute, j’ai mis les bons mots dans le mauvais ordre– Hala yanlış alanda sıkışıp kaldım, bu benim hatam, doğru kelimeleri yanlış sıraya koydumJ’ai encore tout emmêlé, putain, ça avait tellement l’air simple dans ma tête– Hala her şeyi karıştırdım, kahretsin, kafamda çok basit görünüyordu.Tu me trouves étrange […]
Djadoo– DjadooGrr– GrrnameLa mala est gangx– Mala gangx olduğunuOuh la la– Ooh la laHey, eh– Hey, hey Pour plus être en galère, j’ai mis sur le té-c’, té-c’, té-c’, faut toujours à becte (À-à graille)– Artık belada olmamak için, té-c’, té-c’, té-c’ koydum, her zaman bette (To-to graille) için gereklidir.Dans ma che-po, c’est la Brinks, […]
D’aussi loin que j’me rappelle– Kadar geri olarak hatırlayamıyorum Hey, eh, hey– Hey, hey, heyShiruken Music– Shiruken MüziğiHey– Hey D’aussi loin que j’me rappelle : ils ont rien fait pour oi-m– Hatırladığım kadarıyla oi-m için hiçbir şey yapmadılar.Y a ceux qui voudraient ma tête, y a ceux qui prient pour oi-m– Kafamı isteyenler var, oi-m […]
J’essaye d’écrire de grandes choses mais j’ai plus les mots– Harika şeyler yazmaya çalışıyorum ama artık kelimelerim yok.J’essaye de faire de grandes choses en attendant la mort– Ölümü beklerken harika şeyler yapmaya çalışıyorum.C’que j’ai fait de bien ou d’mauvais, j’l’ai fait par amour– Doğru ya da yanlış yaptığım şeyi, aşk için yaptımEt si jamais ça […]
Comme un chat, eh– Bir kedi gibi, eh Mon pote qui vend à une pote, c’est pas joli comme achat (c’est pas joli)– Bir arkadaşıma satan arkadaşım, bir satın alma kadar güzel değil (güzel değil)Elle me dit qu’elle s’porte comme un charme, pupilles dilatées comme un chat (comme un chat)– Bana kendini bir çekicilik gibi […]