Kategoriler
S Şarkı Sözleri Çevirileri

Sabrina Carpenter – Read your Mind İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Ah, ah-ah
– Ah, ah-ah
Ah-ah, ah-ah
– Ah-ah, ah-ah
Ah, ah-ah
– Ah, ah-ah
Ah, ah, ah
– Ah, ah, ah

Made it clear when you told me (Ah-ah)
– Bana söylediğinde açıkça belirttin (Ah-ah)
Don’t know why, but you gotta be lonely (Ah-ah-ah)
– Nedenini bilmiyorum ama yalnız olmalısın (Ah-ah-ah)
Say it’s hard, but you make it look easy (Ah-ah)
– Zor olduğunu söyle, ama kolay görünmesini sağla (Ah-ah)
So I’m trying to live in reality (Ah-ah, ah-ah)
– Bu yüzden gerçekte yaşamaya çalışıyorum (Ah-ah, ah-ah)

Decompressin’, tryna ease the tension
– Decompressin’, hassas, duygusal ve kırılgan gerginliği azaltmak
But you got me stressin’
– Ama beni strese soktun.
Feelin’ like I need to call when you sneak up on me
– Bana gizlice yaklaştığında aramam gerekiyormuş gibi hissediyorum.
Tell me that you miss me in your life
– Beni hayatında özlediğini söyle.

I can’t read your mind
– Ben senin aklını okuyamam
You say that you need to be alone
– Yalnız kalman gerektiğini söylüyorsun.
But night and day
– Ama gece ve gündüz
Want me at your beck and call, you’ll say
– Beni çağırmanı ve aramanı istiyorum, diyeceksin ki
You know that you might be crossin’ the line
– Çizgiyi aşıyor olabileceğini biliyorsun.
Wastin’ all our time
– Boşuna tüm zamanımızı
To think that we could be casual
– Sıradan olabileceğimizi düşünmek
You’re not my friend
– Sen benim arkadaşım değilsin
And baby you never were
– Ve bebeğim sen hiç olmadın
Why the fuss?
– Neden yaygara?
If you say you just wanna be mine
– Sadece benim olmak istiyorum diyorsan
I can’t read your mind
– Ben senin aklını okuyamam

Tell me what’s gonna happen
– Bana ne olacağını söyle.
When it’s you and me in a room
– Sen ve ben bir odadayken
But you know you can’t have it?
– Ama alamayacağını biliyor musun?
Oh, I’ll be laughing
– Oh, gülüyor olacağım
When you say that you really have changed
– Gerçekten değiştiğini söylediğinde
Finally found your way
– Sonunda yolunu buldun.
‘Cause I’m close to your face (Ah, ah, ah, ah-ah)
– Çünkü yüzüne yakınım (Ah, ah, ah, ah-ah)

Double checkin’
– Çift sorayım dedim
Did I get the message
– Mesajı aldım mı
In the way you intended?
– İstediğin şekilde mi?
Got me second guessing when you
– Beni ikinci kez tahmin ettirdin.
Sneak up on me
– Bana gizlice yaklaş
Tell me that you need me in your life
– Bana hayatında bana ihtiyacın olduğunu söyle.

I can’t read your mind
– Ben senin aklını okuyamam
You say that you need to be alone
– Yalnız kalman gerektiğini söylüyorsun.
But night and day
– Ama gece ve gündüz
Want me at your beck and call, you’ll say
– Beni çağırmanı ve aramanı istiyorum, diyeceksin ki
You know that you might be crossin’ the line
– Çizgiyi aşıyor olabileceğini biliyorsun.
Wastin’ all our time
– Boşuna tüm zamanımızı
To think that we could be casual
– Sıradan olabileceğimizi düşünmek
You’re not my friend
– Sen benim arkadaşım değilsin
And baby, you never were
– Ve bebeğim, sen hiç olmadın
Why the fuss?
– Neden yaygara?
If you say you just wanna be mine
– Sadece benim olmak istiyorum diyorsan
I can’t read your mind
– Ben senin aklını okuyamam

You say that you need to be alone
– Yalnız kalman gerektiğini söylüyorsun.
But night and day
– Ama gece ve gündüz
Want me at your beck and call, you’ll say
– Beni çağırmanı ve aramanı istiyorum, diyeceksin ki
You know that you might be crossin’ the line
– Çizgiyi aşıyor olabileceğini biliyorsun.

I can’t read your mind
– Ben senin aklını okuyamam
You say that you need to be alone
– Yalnız kalman gerektiğini söylüyorsun.
But night and day
– Ama gece ve gündüz
Want me at your beck and call, you’ll say (Want me, you can call)
– Beni çağırmanı ve aramanı istiyorum, diyeceksin (Beni ara, arayabilirsin)
You know that you might be crossin’ the line
– Çizgiyi aşıyor olabileceğini biliyorsun.
Wastin’ all our time (Time)
– Tüm zamanımızı boşa harcıyoruz (Zaman)
To think (Think) that we could be casual
– Sıradan olabileceğimizi düşünmek (Düşünmek)
You’re not (You’re not) my friend (My friend)
– (Değilsin) (arkadaşım)arkadaşım değilsin
And baby you never were
– Ve bebeğim sen hiç olmadın
Why (Why?) the fuss? (The fuss)
– Neden (Neden? yaygara mı? (Yaygara)
If you say you just wanna be mine
– Sadece benim olmak istiyorum diyorsan
I can’t read your mind
– Ben senin aklını okuyamam

Ha, oh, oh, oh, mm-hmm
– Ha, oh, oh, oh, mm-hmm