Kategoriler
F Şarkı Sözleri Çevirileri

FINNEAS – Love is Pain İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Say it’s not enough to be in love
– Aşık olmak için yeterli olmadığını söyle
You need to prove it somehow
– Bunu bir şekilde kanıtlaman gerek.
It’s not dollar signs or pick up lines
– Bu dolar işaretleri veya pick up hatları değil
Or anything that you could kiss away now
– Ya da şimdi öpebileceğin herhangi bir şey

That sinking feeling that you get
– Aldığın o batan his
When you say something you’ll regret
– Bir şey söylediğinde pişman olacaksın.
‘Cause you were jealous of some stranger
– Çünkü bir yabancıyı kıskanıyordun.
That she met when you were gone
– Sen yokken tanıştığını.
You feel insane
– Kendini deli hissediyorsun.
‘Cause love is pain
– Çünkü aşk acıdır

Say it’s not okay to feel that way
– Bu şekilde hissetmen normal değil ki
It’s real, you may not make her happy
– Bu gerçek, onu mutlu etmeyebilirsin.
So what’s wrong with me? If honestly
– Peki benim sorunum ne? Eğer dürüst olmak gerekirse
I wanna be the only way she can be
– Onun olabilmesinin tek yolu ben olmak istiyorum.

That hollow feeling in your chest
– Göğsündeki o boşluk hissi
As you both wordlessly undress
– İkiniz de sözsüzce soyunurken
After a fight, it’s getting late
– Kavgadan sonra geç oluyor.
You tried your best, but then she cried
– Elinden geleni yaptın ama sonra ağladı.
And you’re to blame
– Ve sen suçlusun
And love is pain
– Ve aşk acıdır

Don’t believe anyone
– Kimseye inanma
Who tells you any different
– Kim aksini söyler
If it’s easy, if it’s fun
– Kolaysa, eğlenceliyse
Something’s missing
– Bir şey eksik

There’s this dream I’ve had ’bout mom and dad
– Annemle babam hakkında gördüğüm bir rüya var.
Makes me so sad, I wake up crying
– Beni çok üzüyor, ağlayarak uyanıyorum
Can’t believe I’ll have to live through that
– Bunu yaşamak zorunda kalacağıma inanamıyorum.
Wish it wasn’t mandatory dying
– Keşke zorunlu bir ölüm olmasaydı.

We go through life, we play pretend
– Hayattan geçiyoruz, rol yapıyoruz.
Act like it doesn’t have to end
– Bitmek zorunda değilmiş gibi davran
It’s all alright until your friend runs a red light
– Arkadaşın kırmızı ışık yakana kadar her şey yolunda
You watch his car burst into flames
– Arabasının alevler içinde patlamasını izliyorsun.
Love is pain
– Aşk acıdır