Kategoriler
K Şarkı Sözleri Çevirileri

K.flay – Make Me Fade ŞARKI SÖZLERİ VE TÜRKÇE ANLAMLARI

Don’t think I’ve been this nervous with a cold drink
– Bu soğuk içecekle gergin olduğumu düşünme
In my two hands, saying no thanks
– İki elimin arasında hayır teşekkürler diyorum
Like any way it goes cause I know things
– Herhangi yoldan gidişini seviyorum çünkü bir şeyler biliyorum
They shouldn’t have told me
– Onların daha önceden bana söylemediği
Now I’m thinking what for
– Şimdi ne düşünüyorum
Hanging by a sentence at the joy store
– Bir sözle eğlence dükkanında takılıyorum
Barely even steady out the front door
– Zor olsa bile dış kapıda
Hate my own shit, but I love yours
– Kendi bokumdan nefret ediyorum ama seninkini seviyorum
Fuck I really love yours
– S…….m ben gerçekten seninkini seviyorum
7 in the afternoon, half asleep, count the cars
– Saat öğleden sonra yedi, yarı uykulu, arabaları sayarken
All I think about is you constantly, that’s the hard part
– Tek düşüncem sürekli sensin, bu zor kısmı
Static on the line, I hear it all the time
– Çizgide sabit, her zaman duyduğum
But I’m quiet when you make me fade
– Ama sen beni soldururken sessizdim
Feel it coming back, watch it turn to black
– His geri geliyor, siyaha dönüşü izle
But I’m brighter when you make me fade
– Ama sen beni soldururken daha parlağım
You make me fade, you make me fade
– Beni soldururken
You make me brighter when you make me fade
– Beni soldururken daha parlak yaptın
Tangled, found myself waking in the same clothes
– Karışık, kendimi aynı kıyafetlerle uyanık buldum
Shaking from my temple to my ankles
– Şakaklarımdan ayak bileklerime kadar sallanım
Sunny but I need another raincoat
– Hava güneşli ama başka bir yağmurluğa ihtiyacım var
Waiting by a payphone
– Telefonla bekliyorum
Finally I coughed up some awful information that I thought up
– Sonunda düşünüp taşındığım korkunç bilgilere kulak misafiri oldum
Well they think I’ve been messing with the wrong stuff
– Pekala, onlar yanlış işlere bulaştığımı düşünecek
Nah I’ve been messing with the right shit
– Hayır, ben doğru işlere bulaşıyorum
Yeah I fucking like it
– Evet, fazlasıyla sevdim
Waiting for the call to come, who could say it was easy
– Bir telefon gelmesini bekliyorum, bunun kolay olduğunu söyleyecek birisinden
Sad about the bad I’ve done, on my grave, please believe me
– mezarımda ne yaptığım hakkında üzülecek lütfen bana inan
Static on the line, I hear it all the time
– Çizgide sabit, her zaman duyduğum
But I’m quiet when you make me fade
– Ama sen beni soldururken sessizdim
Feel it coming back, watch it turn to black
– His geri geliyor, siyaha dönüşü izle
But I’m brighter when you make me fade
– Ama sen beni soldururken daha parlağım
You make me fade, you make me fade
– Beni soldururken
You make me brighter when you make me fade
– Beni soldururken daha parlak yaptın
Swear I’ve been trying to reach you I’m dying
– Yemin ediyorum ölürken sana uzanmaya çalışacağım
You kill me why you keep your phone all on silent
– Beni öldürürken neden telefonunu sessize alıyorsun?
Recognize my role, I fucked up the timing
– Rolümün farkına var, zamanlamada battım
But you and I lately been acting like islands
– Sen ve ben son zamanlarda adalar gibi davranıyoruz
Make a girl wanna get stupid and violent
– Bir kızı aptal ve şiddetli bir hale getir

But silently I’ve been eyeing the horizon
– ama sessizce gözgöze geliyor
Patterns repeat, it shouldn’t be surprising
– desenler lanıyor sürpriz olmamalı
You know you make me
– Biliyorsun, beni..
You make me fade, you make me fade
– Beni soldururken
You make me brighter when you make me fade
– Beni soldururken daha parlak yaptın
You make me fade, you make me fade
– Beni soldururken
You make me brighter when you make me fade
– Beni soldururken daha parlak yaptın
Static on the line, I hear it all the time
– Çizgide sabit, her zaman duyduğum
But I’m quiet when you make me fade
– Ama sen beni soldururken sessizdim
Feel it coming back, watch it turn to black
– His geri geliyor, siyaha dönüşü izle
But I’m brighter when you make me fade
– Ama sen beni soldururken daha parlağım