Kategoriler
K Şarkı Sözleri Çevirileri

Kendrick Lamar – Mirror İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I choose me
– Beni seçiyorum

The pressure’s taking over me, it’s beginning to loom
– Baskı beni ele geçiriyor, başgöstermeye başladı.
Better if I spare your feelings and tell you the truth
– İyi duyguların ve doğruyu söylemek gerekirse
Lately, I redirected my point of view
– Son zamanlarda bakış açımı değiştirdim.
You won’t grow waitin’ on me
– Beni beklerken büyümeyeceksin.
I can’t live in the Matrix, huh
– Matrix’te yaşayamam, ha
Rather fall short of your graces, huh
– Daha doğrusu gözüne eksik kalıyor, değil mi
This time I won’t trade places, huh
– Bu sefer yer değiştirmeyeceğim, ha
Not about who’s right, who’s wrong, huh
– Hakkında doğru, kim yanlış kim, ha
Evolve, the only thing known, huh
– Evrimleşmek, bilinen tek şey, ha
Ask me when I’m coming home, huh
– Eve ne zaman döneceğimi sor, ha
Blink twice again, I’m gone
– İki kez daha göz kırp, ben yokum

I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.

She woke up in the morning for the daily news
– Daily news için sabah uyandı.
I was so low and mourning through the family feuds
– Çok alçaktım ve aile kavgaları yüzünden yas tutuyordum.
Baby, I told you a story and laid down all the rules
– Bebeğim, sana bir hikaye anlattım ve tüm kuralları koydum.
Still, you won’t grow waiting on me
– Yine de beni beklerken büyümeyeceksin.

I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.

‘Cause all of it’s toxic
– Çünkü hepsi zehirli.
Girl, I’m not relevant to givin’ on profit
– Kızım, kar vermekle alakam yok.
Personal gain off my pain, it’s nonsense
– Acımdan kişisel kazanç, bu saçmalık
Darlin’, my demons is off the leash for a moshpit
– Sevgilim, iblislerim bir moshpit için tasmadan çıktı.
Baby, I just had a baby, you know she need me
– Bebeğim, daha yeni bir bebeğim oldu, bana ihtiyacı olduğunu biliyorsun.
Workin’ on myself, the counselin’ is not easy
– Çalışmaya kendi kendime’ bu counselin’ kolay değil
Don’t you point a finger, just to point a finger
– Bir parmağını işaret etme, sadece bir parmağını işaret etmek için
‘Cause critical thinkin’ is a deal-breaker
– Çünkü eleştirel düşünmek anlaşmayı bozar.
Faith in one man is a ship sinking
– Bir insana inanmak batan bir gemidir.
Do yourself a favor and get a mirror that mirror grievance
– Kendine bir iyilik yap ve şikayetini yansıtan bir ayna al
Then point it at me so the reflection can mirror freedom
– O zaman bana doğrultun ki yansıma özgürlüğü yansıtabilsin
She told me that she need me the most, I didn’t believe her
– Bana en çok ihtiyacı olduğunu söyledi, ona inanmadım.
She even called me names on the post, the world can see it
– Postada bana isimler bile söyledi, dünya bunu görebiliyor.
Jokes and gaslightin’
– Şakalar ve gaslightin’
Mad at me ’cause she didn’t get my vote, she say I’m triflin’
– Bana kızgın çünkü oyumu alamadı, önemsemediğimi söyledi.
Disregardin’ the way that I cope with my own vices
– Kendi ahlaksızlıklarımla başa çıkma şeklimi hiçe sayarak
Maybe it’s time to break it off
– Belki de ayrılma zamanı gelmiştir.
Run away from the culture to follow my heart
– Kalbimi takip etmek için kültürden kaç

I realized, true love’s not savin’ face
– Anladım, gerçek aşk yüzünü kurtarmıyor
But unconditional
– Ama koşulsuz
When will you let me go?
– Ne zaman beni bırakacak mısın?
I trust you’ll find independence
– Bağımsızlığını bulacağına güveniyorum.
If not, then all is forgiven
– Değilse, o zaman her şey affedilir
Sorry I didn’t save the world, my friend
– Dünyayı kurtaramadığım için üzgünüm dostum.
I was too busy buildin’ mine again
– Yine benimkini yapmakla meşguldüm.

I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.
I choose me, I’m sorry
– Kendimi seçiyorum, özür dilerim.