Kategoriler
R Şarkı Sözleri Çevirileri

Roddy Ricch – rollercoastin İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Rollercoastin’
– Rollercoastin’
Roller-roller-roller-roller-roller-roller-rollercoastin’, mmm
– Merdane-merdane-merdane-merdane-merdane-rollercoastin’, mmm
Roller-roller-roller-roller-rollercoastin’, mmm-mmm, mmm-mmm
– Paten-paten-paten-paten-paten, mmm-mmm, mmm-mmm
Rollercoastin’, mmm, mmm-mmm
– Rollercoastin’, mmm, mmm-mmm

Ayy, hop off a jet, hop to a check
– Ayy, bir jet kapalı hop, hop bir kontrol için
Get to the money, and then what’s next?
– Paraya ulaş, sonra sırada ne var?
I’m tryna pack out a gymnasium
– Bir spor salonu toplamaya çalışıyorum.
Like yeah, if he was young
– Mesela evet, eğer genç olsaydı
Had a pornstar with the titties out, pussy out just for fun
– Göğüsleri olan bir porno yıldızı vardı, sadece eğlenmek için dışarı çıktı
She like to go down South and her brain go dumb
– Güneye inmeyi sever ve beyni aptallaşır.
How you say want a nigga life, but you can’t carry no tongue?
– Zenci bir hayat istiyorsun ama dilini bile taşıyamıyorsun nasıl dersin?
That’s why my dick inside her mouth and I get buried in her tongue
– Bu yüzden sikim ağzının içinde ve diline gömülüyorum.
‘Cause you know that’s what you need if you have a long day
– Çünkü biliyorsun sana neyin lazım olursa bir gün
If she don’t go both ways, then she go the wrong way
– Eğer iki tarafa da gitmezse, o zaman yanlış yöne gider
I been holdin’ down a culture I cultivate
– Yetiştirdiğim bir kültürü saklıyordum.
And it’s really, really sad when I see it in your face
– Ve bunu suratında gördüğümde çok ama çok üzücü.
I think, you rollercoastin’
– Sanırım, sen rollercoastin’

Rollercoastin’
– Rollercoastin’
Roller-roller-roller-roller-roller-roller-rollercoastin’, mmm
– Merdane-merdane-merdane-merdane-merdane-rollercoastin’, mmm
Roller-roller-roller-roller-rollercoastin’, mmm-mmm, mmm-mmm
– Paten-paten-paten-paten-paten, mmm-mmm, mmm-mmm
Rollercoastin’, mmm, mmm-mmm
– Rollercoastin’, mmm, mmm-mmm

Keep it rollin’, rollin’, rollin’, keep it real as they come
– Geldikleri gibi yalnızım., rollin’, rollin’, gerçekçi olun
Been up and down so many times, they got my nerves goin’ numb
– Bu yüzden birçok kez yukarı ve aşağı aldılar beni sinir uyuşmuş oluyor
I got some niggas that go by “Murder”, why they sip red rum?
– “Cinayet” den geçen zencilerim var, neden kırmızı rom yudumluyorlar?
Red beams and green beams on the Glocks and all the K’s
– Kırmızı kirişler ve yeşil kirişler Glock’larda ve tüm K’lerde
My lil’ nigga ride with extended mops on all occasions
– Benim lil’ nigga binmek ile extended mops üzerinde tüm occasions
I ain’t surprised by my baby mama, she don’t amaze me
– O benim bebeğim, sürpriz yok, bana hayran yok
They try to paint a picture of a nigga like I’m fugazi
– Benim fugazi olduğum gibi bir zencinin resmini çizmeye çalışıyorlar.
And run to the internet every time she feel crazy
– Ve her deli hissettiğinde internete koş
I try to pray to God, hopin’ he will save me
– Beni kurtaracağını umarak Tanrı’ya dua etmeye çalışıyorum.
I ain’t never come this far not to take care of my baby
– Bebeğime bakmamak için buraya kadar gelmedim.
Gotta give my son my all, that’s how my mama raised me
– Oğluma her şeyimi vermeliyim, annem beni böyle yetiştirdi.
I gotta stay involved even though they tryna jade me
– Bana jade hassas, duygusal ve kırılgan olsalar da dahil olmalıyım

Rollercoastin’
– Rollercoastin’
Roller-roller-roller-roller-roller-roller-rollercoastin’, mmm
– Merdane-merdane-merdane-merdane-merdane-rollercoastin’, mmm
Roller-roller-roller-roller-rollercoastin’, mmm-mmm, mmm-mmm
– Paten-paten-paten-paten-paten, mmm-mmm, mmm-mmm
Rollercoastin’, mmm, mmm-mmm
– Rollercoastin’, mmm, mmm-mmm

(Good mornin’, boofy, I pray all is well with you)
– (Günaydın, boofy, dua ediyorum her şey seninle olsun)
(I’m praying you have a prosperous concert tonight)
– (Bu gece başarılı bir konserin olması için dua ediyorum)
(Stay focused, know that your granny loves you)
– (Odaklanın, büyükannenizin sizi sevdiğini bilin)
(And I might not be there in the flesh, but I am there in the spirit)
– (Ve ben etin içinde olmayabilirim, ama ruhun içindeyim)
(Love you, man, alright, talk to you soon)
– (Seni seviyorum dostum, tamam, yakında konuşuruz)